22 Temmuz 2010 Perşembe

ASSOSDA BİR MASAL ŞATOSU: BERCESTE


19 Mayıs tatilimi geçirmek için kendime Assos ve yakınlarında kalacak bir otel ararken Küçük Oteller Kitabında buldum bu küçük oteli. Mevki olarak Assos dan yaklaşık 30 km sonra olan Bektaş köyünde. Köyde yaklaşık olarak 5-10 tane hane var. Otel konum olarak Türkiye'den Midilli adasına en yakın yerin tepesine inşa edilmiş. Mimari olarak bölgenin özüne sadık kalınarak volkanik taşlardan inşa edilmiş bir masal şatosu gibi. Manzara nefesinizi kesecek kadar muazzam. Manzarayı volkanik kayalar ve zeytinlikler süslüyor. En önemli özelliklerinden biri ev sahipleri. 2 kardeş tarafından işletilen otelde Çetin Bey otelin yönetimini ağabeyi ise otelin mutfağını teslim almış durumda. Yediğiniz her şeyin tadı damağınızda kalıyor. Odalar son derece sade ama rahat edilecek kadar konforlu. Büyük taht yataklar ve şömineler var. Ayrıca 2 odanın küçük balkonları var. Sabah gün doğumunun ve ya akşam gün batımının ve Midillinin tadını çıkarabilirsiniz.

Bektaş köyünde Osmanlı zamanında Fransızlarla yapılan imtiyaz anlaşması sonucu 1863 yılında yapılmış olan Sivrice Deniz Fenerini gezebilirsiniz. Ben gittiğimde Fener kütüphaneye çevrileceği için tadilattaydı. Fener bekçisinin kaldığı mekan kütüphaneye çevrildi. Yaklaşık 500 adet kitap var kütüphanede.

Otele 10 dakikalık yürüyüş mesafesinde ıssız çok güzel bir kumsal var. Köyün içerisinde gün içinde bir şeyler içerek serinlemek isterseniz ufak bir kahve de var.

Eğer kendi aracınız ile gelmediyseniz köyde yemek için alternatif yok maalesef ama otel de yaptığım kahvaltıların ve akşam yemeklerinin tadını unutamadım. İlk akşam yediğim taşta pişirilerek servis edilen orkinosun ve Ege zeytinyağı ile yapılan mezeler beni kendimden geçirmeye yetti. Sabahın geç saatlerinde yapılan kuş sütü eksik kahvaltıdan sonra akşam saatlerine kadar yemek aklınıza gelmiyor zaten. 3 gece boyunca akşam yemeklerinde balık yedik. Levrek buğulama da en az orkinos kadar lezzetli ve iyi pişirilmişti. Yemeklerde bölge şarap üreticilerinden olan Talay beyaz şaraplarından içtik, hem manzaranın etkisi, hem yemeklerin lezizliğinden sanırım şarabı çok beğendik. İçimi çok yumuşak ve hafif bir şaraptı. Ama bir gecemizi de rakı-balık ritüeline ayırdık. Üstelik Midilli'ye karşı içilen buz gibi rakı bugüne kadar içtiklerimin en unutulmazı ve lezzetlisi oldu.

Berceste Otelde geçirdiğim 4 gün masalları aratmadı benim için. Kendimi hep bir masal şatosunda yaşıyormuş gibi hissettim. Umarım hep böyle bakir ve sakin kalabilir. Her sene ziyaret edilerek bir ritüeli yerine getirme isteğim sürüyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder