28 Haziran 2011 Salı

Caz Kalpli İstanbul


Yaz’ın en sevdiğim günleri başlıyor. İstanbul Caz festivali bu sene 40′ın üzerinde konser ile 300′ü aşkın yerli ve yabancı sanatçıyla kalbimizi caz ile doldurmaya hazırlanıyor. Bu sene ki festival programının arasından konserlerimi seçebilmek için 3 gün uğraştım. Hepsi birbirinden şahane konserler ama hepsine gidebilmek mümkün değil. İlk seçimim Festivalin en ağır toplarından Trıbute To Miles Bu 3 caz efsanesi ( Marcus Miller, Herbie Hancock, Wayne Shorter ) bir diğer efsane olan Miles Davis’ın ölümünden 20 yıl sonra İstanbul’da prömiyeri yapılacak bu konser ile kalbimizi caz ile doldurmaya geliyorlar. 15 Temmuz’da ise Cemil Topuzlu da JAVIER LIMON’S “MUJERES DE AGUA” FEAT. BUIKA, AYNUR, RITA, GLYKERIA yani ”Suyun Kadınları” nı dinlemeye gidilmeli İlk defa biraraya gelen 5 diva unutulmaz bir akdeniz gecesi yaşatacaklar. İlk kez Türkiye’ye gelen Paul Simon ve şahane orkestrası kaçırmayacaklarımdan. Jamie Cullum ve Joss Stone merakla beklediklerimden. Listem böyle uzayıp gidebilir. Ayrıca 2 Temmuz da Tünel Şenliğinde 20 fazla müzisyeni dinleme imkanı var. Beni en çok heyecanlandıranlardan bu şenlik. Detaylı tüm program için http://caz.iksv.org/tr/program/15
Aklımda, kalbimde caz sabırsızlıkla bekliyorum. İyi seyirler…

27 Haziran 2011 Pazartesi

Üzüm ve Şarap Adası: Bozcaada

Bozcaada bu yaza çok hızlı ve hazırlıklı başladı. Haziran’n ilk haftası önce Yerel tatlar fetsivalini hemen sonrada 7. Bozcaada şarap tadım günlerini hayata geçirdiler. Bozcaada Gökçeada’ya göre daha popüler olmasına rağmen bu etkinliklerle Kuzey Ege’nin en popüler tatil rotalarından biri olma iddiasının peşini bırakmıyor. Doğal ve tarihi sit alanı olduğu içinde kocaman tatil köyleri ve oteller tarafından ele geçirilmemiş durumda olduğundan, küçük ve samimi mekanlar sunuyor misafirlerine. Birçoğu ada halkı tarafından işletilen pansiyon ve bağ evleri ama büyükşehirlerden gelip ada’ya yerleşenler tarafından da açılan butik işletmeler sayesinde her bütçeye ve zevke uygun konaklama mekanı bulabilmek mümkün.

Bunların arasında bağ evleri de var, pansiyonlarda, küçük otellerde. En fazla alternatifi bulabileceğiniz site ise http://www.kucukvebutikoteller.com/results.aspx Her bütçeye uygun konaklama mekanı bulmak mümkün adada. Bunların arasında benim favorim Rengigül konukevi, Akvaryum Otel ve Nar Bağevi. Akvaryum Otel ada’nın en eski pansiyonlarından biriydi. İlk açıldığı yıllarda ada’nın en ıssız köşelerindendi. Ufacık bir pansiyondu. Daha sonra sahipleri bu pansiyonu 15 odalı şahane bir otele dönüştürdü. Yine ada’nın en güzel yerindeler önceden elektirik bile olmayan pansiyonda şimdi jakuzi bile var. Uzun lafın kısası Ada’da kalacak yer alternatifi çok ama Temmuz ve Ağustos en kalabalık zamanları bu sebeple önceden rezervasyon çok önemli.

Ada’da lezzet alternatifi fazla. En önemlisi Ege otlarının ve balıklarının günlük tüketilmesi. Liman da ki balık restoranları arasında bir çok alternatif var. Bunların en meşhuru Koreli özellikle mezeleri çok iyi. Ayrıca sokak aralarında keşfedilmeyi bekleyen birçok mekan bulabilirsiniz.

Ada’ya ait özel günler oldukça fazla, Tatiliniz bu tarihlere denk gelirse daha şenlikli geçecektir.

■Yerel Lezzetler Festivali- Haziranın ilk haftasonu
■Şarap Tadım Günleri – Haziranın son haftasonu
■Yelken Yarışları –Temmuzun 2. haftasonu
■Ayazma Panayırı – 26 Temmuz
■Ozanın Günü – Ağustosun ilk haftasonu
■Yunatçılar Yıldönümü Kutlaması- Ağustos ortası
■Bağbozumu Festivali – Eylülün ilk haftasonu

Ada’dan yapmadan dönmemeniz gereken ritüeller var. Bunların başında;

■Ponente Fenerinde gün batımını Ada şaraplarının eşliğinde izlemek.
■Bozcaada Kalesini gezmek
■Ada’nın şarap üreticileri olan Corvus, Talay, Gülerada, Yunatçılar şaraplarının fabrika ve butiklerini keşfetmek. Ada şarabı almadan dönmemek.
■Rum Mahallesini dolaşarak ada sokaklarını keşfetmek.
■Sakızlı türk kahvesi ve ev yapımı limonata içmeden dönmeyin.
■Bozcaada diyince ilk akla gelen Rengigül Konukevi’nin efsane kahvaltısından tatmadan Ada ziyareti tamamlanmış sayılmıyor.
■Çarşamba pazarından Ege otlarını keşfetmeden ve nohutlu ekmek almadan.
■Eğer tatilinize denk getirebiliyorsanız Bağ bozumu zamanı adada olabilmek tam bir şenlik.
Bozcada kısaca Üzüm ve Şarap adası. İyi tatiller.

17 Haziran 2011 Cuma

Alaçatı Şarap Festivali


Gelecek hafta yolu Çeşme’ye düşenleri 2 günlük pek lezzetli şaraplar ve yemekler eşliğinde bir festival bekliyor. Port Alaçatı Şarap Festivali bu sene 24-26 Haziran tarihleri arasında gerçekleştiriliyor.
Festivalde 15 ayrı üreticinin 130′a yakın şarabını tatma fırsatınız var. Katılan üreticiler; Arcadia, Büyülübağ, Diren, Doluca, Kavaklıdere, Kayra, Pamukkale, Sevilen, Şato Nuzun, Umurbey, Urla, Vinkara, Vinoluş, Yazgan ve Yücel. Ayrıca etkinlik boyunca seminerler var. Tüm etkinlikler ücretsiz. Bir çok yerli şarabı tadabileceğiniz aynı zamanda Ege tatlarını deneyebileceğiniz tatilinize renk katacak keyifli 3 gün sunuyor festival.

Daha detaylı bilgi için http://alacatisarapfestivali.com

ETKİNLİK TAKVİMİ
> 24 Haziran 2011 Cuma
Şarap Tadımı
18:00 – 22:00 saatleri arasında şarap üretici tadım stantlarından 130’a yakın şarabın tadımı yapılabilecektir.

Port Alaçatı Şarap Festivali Açılış Kokteyli
Port Alaçatı Marina “Yaza Merhaba Kokteyli”
19:00 / Port Alaçatı Etkinlik Alanı

> 25 Haziran 2011 Cumartesi
Şarap Tadımı
18:00 – 22:00 saatleri arasında şarap üretici tadım stantlarından 130’a yakın şarabın tadımı yapılabilecektir.

Şarapta Meşe
19:00 / Deli Deli Resto-Bar
Jean Luc Colin – Önolog

Eski Dünya - Yeni Dünya Şarapları & Şarapçılığı
20:00 / Deli Deli Resto-Bar
Perran Arıbal - Şarap Eğitmeni

> 26 Haziran 2011 Pazar
Şarap Tadımı
18:00 – 22:00 saatleri arasında şarap üretici tadım stantlarından 130’a yakın şarabın tadımı yapılabilecektir.

Monosepaj & Kupaj Şaraplar
19:00 / Deli Deli Resto-Bar
Jean Luc Colin – Önolog

Öküzgözü & Boğazkere Üzümleri
20:00 / Deli Deli Resto-Bar
Saba Açıkgöz – Önolog

13 Haziran 2011 Pazartesi

Bozcaada Şarap Tadım Günleri


2005 yılından bu yana devam eden Bozcaada şarap tadım günleri bu sene 24-25-26 Haziran tarihleri arasında yapılacak. 2 hafta önce yapılan Yöresel Tatlar Festivali’nin ardından yaza bol aktivite ve yerel tatlarla devam ediyor Bozcaada halkı. Ada’da Ataol, Gülerada, Corvus, Talay ve Çamlıbağ şaraplarının tadımını yapabiliyorsunuz. Hergün bir şarap üreticisinin fabrikasında profesyonel şarap tadımı yapabiliyor arkasından müzik eşliğinde Bozcaada akşamlarının tadını çıkartabiliyorsunuz. Ayrıca şarap tadım günleri için turizm şirketleri özel turlar da düzenliyor. Bu senenin programı şöyle;

23 Haziran Perşembe
10.00 Şaraphane gezileri
20.00 Çamlıbağ Şaraphanesi’nde müzik dinletisi
24 Haziran Cuma
10.00 Şaraphane gezileri
20.00 Gülerada Şaraphanesi’nde müzik dinletisi
25 Haziran Cumartesi
10.00 Şaraphane gezileri
17.00 Bozcaada şarapları profesyonel tadımı
20.00 Talay Şaraphanesi’nde müzik dinletisi
26 Haziran Pazar
10.00 Şaraphane gezileri
20.00 Ataol Şaraphanesi’nde müzik dinletisi

2 Haziran 2011 Perşembe

Yaz Bitmeden Gel...


Geçen yazım bol sorunlu ve çalışma tempolu geçtiğinden pek birşey anlamadım. Bu yaz’ı garantiye almak için üşenmedim liste yaptım.

■Haziran ayın’da brövesini alarak Citta Slow oluşumuna katılan ilk ada olan Gökçeada’yı ziyaret etmeli.
■Küçük oteller kitabı’nın 2011 baskısında özellikle Ege’de eklenmiş şahane otel ve pansiyonlar var. Haftasonlarını değerlendirmek için keşfe çıkılmalı.
■Son senelerde İstanbul’da pek çok şarkıcı ve grubu dinleyebiliyoruz. Ama bu sene hangisine gideceğimizi şaşırabiliriz. Amy Winehouse’dan Moby’e kadar çok geniş bir tercih listesi var önümüzde. Hatta başlangıç Interpol konseri ile şahane oldu diyebilirim.
■Bu sene 18. düzelenen İstanbul Caz Festivali’nin programı kaçırılmayacak kadar özenle hazırlanmış. Tribute To Miles (Marcus Miller, Wayne Shorter ve Herbie Hancock ) en favori konserim festival içerisindeki.
■İstanbul’da kaldığımız haftasonlarında Prens Adaları en yakın kaçış noktası. Üstelik konaklama içinde alternatfiler çoğaldı.
■İş çıkışı en yakın deniz kenarına koşup uzun akşam yemekleri eşliğinde bol sohbetli gün batımları.
■Benim için yaz Ayvalık-Cunda-Assos-Kaz dağları-Karaburun-Urla-Foça olmadan olmuyor. Hepsinin içerisinde olduğu Kuzey Ege turu en son ve en çok istediğim.

Bol gülmeli, gezmeli, keşfetmeli, denizin tuzunun gözümüzü yaktığı bir yaz olsun…